Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.
01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Eski Medeni Kanun’da bulunmayan edinilmiş mallara katılma rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmektedir. Bu nedenle 01.01.2002 tarihinden önce yapılan evliliklerde yasal mal rejimi olarak mal ayrılığı rejimi uygulanmakta iken, 01.01.2002 sonrası yapılan evliliklerde yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır.
Mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimini Türk Medeni Kanunu 128.madde şu şekilde açıklamaktadır: ‘‘Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.” Türk Hukukunda 4 farklı hak sahipliği ilişkisi mevcuttur. Bunlar kocanın edinilmiş malları, kocanın kişisel malları, karının edinilmiş malları ve karının kişisel mallarıdır. Burada kişisel mallar ve edinilmiş malların ayrımını yapmamız gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunu 219.madde edinilmiş malları ”Her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri’‘olarak tanımlamaktadır. Aynı maddenin ikinci fıkrası edinilmiş malların temel örneklerini belirtmektedir. Bunlar;
- Eşlerin çalışmasının karşılığı olan edimler,
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Kişisel malların gelirleri,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerlerdir.
Bu hususta belirtmek gerekir ki her şeyden önce eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar edindiği malvarlığı unsurları, edinilmiş mal sayılmaktadır.
Eşlerin kişisel malları ise Türk Medeni Kanunu 220.maddede şu şekilde belirtilmektedir;
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
- Manevî tazminat alacakları,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Belirtmek gerekir ki kişisel mallar, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi halinde yapılacak tasfiyelerin dışında kalır.
Türk Medeni Kanunu 222.madde uyarınca mal rejiminin tasfiyesi sürecinde ispat yükümlülüğü, o malın kendisine ait olduğunu iddia eden eşe aittir.
Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Burada unutulmaması gereken husus ise söz konusu kuralın zaman olarak mal rejimi sona erdikten sonra tasfiye aşamasında uygulanacak olmasıdır.
Son olarak eşler edinilmiş mallara katılma rejiminde kendi kişisel malları üzerinde sınırsız yönetme, yararlanma ve tasarruf yetkisine sahipken; edinilmiş mallar sınıfına giren paylı mülkiyet konusu mallarda ise kendi payı üzerinde tasarrufta bulunamamaktadırlar.