Türk Medeni Kanunu Madde 162 (1) ve (2)’ ye göre ”Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” Ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığını ise hakim takdir edecektir.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni ile boşanma davası açılabilmesi için iki olgunun gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bunlardan birincisi evlilik birliğinin temelden sarsılmış olmasının gerekliliğidir. Eşler arasında önemli boyutta duygu ve fikir ayrılığı olması gerekmektedir ki bunu geçimsizlik olarak da ifade edebiliriz. Ancak bu tanım her zaman geçerli olmamaktadır. Başka bir ifade ile bazı olaylar geçimsizliğe yol açmamalarına rağmen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebini oluşturabilir.
Şartlardan ikincisi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının eşlerden biri için ortak hayatı sürdürmeyi beklenemeyecek derecede çekilmez kılmasıdır. Bu durum eşlerden ikisi veya sadece biri için ortak hayatı sürdüremeyecek derecede ağır olmalıdır. Bu durumda şartların gerçekleşip gerçekleşmediğini hakim takdir edecektir.
Hangi nedenlerin boşanmayı gerektirecek derecede evlilik birliğini temelinden sarsmış sayılacağını hakim doktrin ve mahkeme kararlarına göre saptar.
- Eşine kötü muamele etmek,
- Hakaret etmek,
- Başkalarının yanında küçük düşürmek,
- Ahlaken düşük bir hayat sürmek,
- Eşinden başkası ile ilişkide olduğu görünümünü yaratmak,
- Cinsel uyuşmazlık,
- İktidarsızlık,
Evin ve çocukların bakımını ihmal ederek bir işte çalışmak ve benzeri sebepler köklü sarsılma sayılmaktadır.
- Karı kocadan birinin kendi kusuru olmaksızın, tehlikeli bir hastalığa tutulması,
- Eşlerden birinin diğerinin kısıtlanmasını talep etmiş olması,
- Eşler arasında yaş farkının olması,
- Karı koca arasında din ya da milliyet farkının bulunması,
- Kadının üvey çocuğuna bakmaması,
ve benzeri sebepler Yargıtay tarafından evlilik birliğini temelinden sarsan sebepler olarak kabul edilmemektedir.